Sendika Önderleri
İş kazalarına bağlı toplu ölümler, toplumun dikkatini çekmekte ve öfkesini kabartmaktadır. SOMA maden kazasından ötürü duyduğumuz öfke küllenmeden, ERMENEK maden kazası bir gülle gibi gündemimize düştü; hem üzüntü hem de öfke içindeyiz. Ama her gün en az 4 işçinin ölümü ile sonuçlanan ve bir çok işçinin de sakat kalmasına neden olan iş kazalarıyla meslek hastalıklarını önlemenin yolu, işçinin kendi hakkına sahip çıkmasından geçiyor. İşçiler diyor ki: “Madene inmeyip ne yapalım ?! Aşağıda ölüm varsa, yukarıda da açlık var”. Bir başka işçiye sorarsanız diyor ki : “Çalıştığım yerde hayati tehlike olduğunu bilmiyor muyum?! Ama sesimi çıkarırsam, sen git, dışarıda iş bekleyen bir sürü insan var” diyorlar.
Kendilerini çaresizlik içinde hissediyorlar. Anlaşılıyor ki, işçinin canını korumak için örgütlenmekten başka çaresi yok. İşçi sendikaları, kendilerini yenilemeli ve üyelerinin bu gereksinmelerine de yanıt vermeli. Bu bölümde, canını dişine takarak işçi örgütlenmesi için uğraş veren sendika önderlerinin yaşamlarından örnekler sunacağız. Örneklik oluşturmaları umuduyla ...